Türk Ticaret Kanunu’nda yer almamakla birlikte, çekin mahiyetine uygun düşecek şekilde ve uygulamada ortaya çıkan ihtiyaçları gidermek amacıyla çeke bazı kayıtlar konulabilir. Bu kayıtlardan biri de uygulamada oldukça sık rastlanılan teminat kaydıdır.
Çekin rehin cirosuyla verilmesi mümkün olmasa da (TTK m.818/1,d) belirli bir borcun ifasının teminatı olarak çek düzenlenmesi ve verilmesi mümkündür. Ancak, asıl borç ile bağlantısı gösterilmemiş, sadece teminat için verildiğine yönelik olan bir kayıt çekin geçerliliğini etkilemeyecektir (Fırat ÖZTAN, Kıymetli Evrak Hukuku, 2. Baskı, Ankara 1997 s. 1075)
Çünkü çek, soyut (mücerret) bir kambiyo senedi olup, kayıtsız ve şartsız bir havaleyi ihtiva etmesi gerekmektedir. Neyin teminatı olduğu göstermeyen ‘‘işbu çek teminat çekidir’’ gibi genel anlamdaki bir ifadenin çekte yer alması, çeki kayda ve şarta bağlı kılmayacak; yalnızca keşideci ve lehtar arasındaki iç ilişkide ileri sürülebilecek şahsi def’i niteliğinde olacaktır. (Seza REİSOĞLU, Çek Hukuku, Ankara 2011, s. 86)
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 14.03.2018 tarihli, 17-897/464 sayılı ilamı;
‘‘… Nitekim bono metnine teminat amacıyla verildiğinin yazılması hâlinde senedin soyutluğu ortadan kalkmakta ve devir kabiliyeti sınırlanmakta, bu ibarenin yazılmaması hâlinde ise keşidecinin teminat iddiasının ispatlanması, lehdarla sınırlı olmak üzere, yazılı delile ihtiyaç göstermektedir; lehdar dışındaki kambiyo alacaklılarına karşı teminat iddiası ise, bunlar bonoyu kötü niyetle veya ağır kusur ile iktisap etmiş olmadıkça, ileri sürülememektedir (kıyasen TTK m.680)…’’
Yargıtay uygulaması da, senet metninde veya ön yüzünde ‘‘teminattır’’, ‘‘teminat içindir’’ gibi yer alan ifadelerin tek başına senedi geçersiz kılmayacağı yönündedir.
Yargıtay HGK’nın 28.03.2018 tarihli 17-1140/563 sayılı ilamı;
‘‘…Bonoda teminat kaydı varsa da neyin teminatı olduğu belirtilmediğinden bu ibare bononun mücerrettik vasfını ortadan kaldırmaz. Bononun teminat amaçlı verildiğinin kabul edilebilmesi için, neyin teminatı olarak verildiğinin ya bononun önündeki veya arkasındaki yazılar veya ayrı bir belge (İİK'nun 169/a maddesinde öngörülen) ile teminat senedi olduğunun kanıtlanması gerekir…’’
Son tahlilde, teminat kaydının neyin teminatı olduğu belirtilmemesi, çekin soyut bir kambiyo senedi niteliğini ortadan kaldırmayacak ve çek geçerli olacak; aksi takdirde çekin hangi borcun teminatı olarak verildiğinin gösterilmesi ya da teminat kaydının asıl borç ilişkisine bağlanması halinde ise çek geçersiz olacaktır.
Yargıtay 12.HD’nin 13.11.2017 tarihli 16-22773/14014 sayılı ilamı;
‘‘…Takip konusu senet fotokopisinin ön yüzünde, senet metni içerisinde düzenlenme tarihinin hemen üzerinde; "12.02.2016 tarihli hisse devir sözleş mesine istinaden verilen teminat senedidir" şeklinde ibarenin yer aldığı görülmektedir… Bu durumda, senedin, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 776/1-b maddesine göre; "kayıtsız şartsız muayyen bir bedeli ödeme vaadi" unsurunu taşımadığı, dolayısıyla alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği açıktır… Hal böyle olunca, bono vasfında olmaması nedeniyle bu senede dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapılamaz. Senet keşidecisi olan borçlu, dilekçesinde takibin iptalini istemiş olup, mahkemece, üzerinde bulunan kayıtlar nedeniyle kambiyo vasfını yitirmiş bulunan senede istinaden yapılan takibin İİK'nun 170/a maddesi gereğince iptaline karar verilmesi gerekirken, teminat iddiası, senedin dışında bir belgeye dayalı olarak ileri sürülmüş gibi borca itiraz kabul edilerek takibin durdurulmasına karar verilmesi isabetsiz ise de, temyiz edenin sıfatına göre bu husus bozma nedeni yapılmamıştır…’’
Av. Caner Duruk