Bazı kayıt ve şartların çekte yer almasını yasaklayan kanun koyucu, ilgili kayıtların yazılmamış sayılacağını ve bu kayıtlar çekin diğer unsurlarının bulunması halinde çeki geçersiz kılmayacağını düzenlemiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda yer aldığı gibi 6102 sayılı Ticaret kanunda da yer alan ‘‘yazılmamış sayılma’’ ibaresi her ne kadar yokluğu çağrıştırsa da (M.Kemal Oğuzman/Nami Barlas, Medeni Hukuk, 26.Baskı, İstanbul 2020, s.224); ilgili kayıtlar yazılmamış sayılarak, kesin geçersizlik(butlan) ile hükümsüz olacaklardır. (Mehmet BAHTİYAR, Kıymetli Evrak Hukuku, 18. Baskı, İstanbul 2020, s.150) Yazıldığında çekin geçerliliğine etki etmeyen ancak kendisinin geçersiz sayılacağı Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen kayıtlar şunlardır:
1- Kabul Şerhi
Çek hakkında kabul işlemi yapılamaz; çeke kabul şerhi yazılmış olsa bile yazılmamış sayılır (TTK m.784/1). Bu husus çekin, poliçeden farklılaştığı en önemli noktalardan bir tanesidir. Çünkü, çekte muhatap banka kambiyo ilişkisinin tarafı olduğu takdirde çekin kambiyodan ziyade banknot özelliğine bürüneceği ve muhatap banka senet borçlusu olmayıp, ödeme kurumu olması sebebiyle bu durumun çekin hukuki ve iktisadi niteliğiyle bağdaşmayacağı fikirleri ileri sürülmüştür. (Hüseyin ÜLGEN/ Mehmet HELVACI/ Arslan KAYA/ N.Füsun NOMER ERTAN, Kıymetli Evrak Hukuku, 13. Baskı, İstanbul 2021, s.306-307)
Dolayısıyla bankanın çek hakkında kabul işlemi yapması yasaklanmış olup, poliçede olduğu gibi muhatap bankanın kabul beyanı ile kambiyo borçluları arasına giremeyecektir. Bununla birlikte, çekte kabul yasağının, çekin tedavül kabiliyetini sınırlandırdığı belirtmek gerekir. Oysa bu hususa yönelik bir yasak olmasa idi, kabul beyanı ile banka ödemeyi taahhüt etmiş olacağından, kabul şerhinin yer aldığı çeki devralan kişiler, çek hesabında karşılığı olmasa bile çek miktarının banka tarafından ödenebileceği düşüncesinde olacaklardı. (Hüseyin ÜLGEN/ Mehmet HELVACI/ Arslan KAYA/ N.Füsun NOMER ERTAN, Kıymetli Evrak Hukuku, 13. Baskı, İstanbul 2021, s.306)
Kabul beyanında olduğu gibi muhatap çeke ilişkin aval kaydına da yer veremeyecektir (TTK m.794/2). Bununla birlikte TTK 789/2, muhatabın cirosunun da geçersiz olacağını düzenlemiştir. (KENDİGELEN, Çek Hukuku, 5.Baskı, İstanbul 2019, s.193-194.) [‘‘Muhatap bankanın cirosu makbuz hükmündedir. Bu kuralın istisnası, muhatap bankanın birden fazla şubesinin bulunması ve cironun çekildiği şube dışındaki bir başka şubeye yapılmasıdır (TTK 789/4). Bu halde aracı şubenin çeki tekrar tedavülü söz konusu olmaz; sorumlu şubeden provizyon alarak yedine geçen çek bedeli öder’’ ÜLGEN/ HELVACI/ KAYA/ NOMER ERTAN s.307.]
Kabul, aval ya da ciroya yönelik yasaklardaki amaç muhatap bankanın kambiyo ilişkisinin tarafı olmasının engellenmesi düşüncesidir. Dolayısıyla, muhatap bankanın kambiyo ilişkisi tarafı olmadığı ancak çekte muhatap banka tarafından yer verilen borçlar hukuku temelli kayıt ya da taahhütlerin geçerli olup olmayacağı sorusu akla gelmektedir. Bu bağlamda, muhatap bankayı kambiyo ilişkisinin tarafı yapmayan; kambiyo taahhüdü niteliği taşımayan kayıt ve beyanların (garanti, kefalet, ödeme vaadi gibi) çekte yer alması mümkündür. (ÖZTAN, Kıymetli Evrak Hukuku, 2. Baskı, Ankara 1997 s.194)
Yazılmamış sayılan, geçersiz olan kabul şerhinin yer aldığı çekin hukuki niteliği hususunda doktrinde farklı görüşler bulunmaktadır. Kendigelen, geçersiz olacağını bilerek çekte kabul beyanında bulunulması TMK m.2 kapsamında bir sonuç bağlanması gerektiği ve kambiyo ilişkisi kapsamından ziyade borçlar hukuku kapsamında sorumluluğun doğması gerektiği gerekçeleriyle bu yönde bir çekin, hamil lehine garanti beyanı olarak yorumlamanın mümkün olduğunu belirtmektedir. (Bu bağlamda çekin, hamil lehine garanti beyanı olarak yorumlanmasında, kabul yasağının, garantili ve teyitli çeklerdeki gibi ortadan kaldırılmasına yönelik kanıya ilk bakışta varılabilecek ise de; muhatap bankanın sorumluluğu kambiyo hukukunda doğmadığı için böyle bir husus söz konusu olmadığına yönelik KENDİGELEN s.195; Aynı şekilde geçersiz olan aval kaydının da borçlar hukuku anlamında taahhüt sayılması gerektiği yönünde bkz. ÖZTAN, s.1326.) Öztan ise çek üzerindeki muhatap banka tarafından yer verilen kabul beyanın yok hükmünde olduğu gerekçesiyle ilgili kayda sonuç bağlanamayacağını belirtilmiştir.(ÖZTAN, Kıymetli Evrak Hukuku, 2. Baskı, Ankara 1997 s.1127) Havale edilen paranın belirli bir bedel olarak belirtilme zorunluluğu sebebiyle çeke ‘‘faiz şartı’’ konulamaz. Kanaatimizce, muhatap bankanın geçersiz kabul beyanına bir sonuç bağlanması gerekmektedir. Çünkü, yazılmamış sayılan kabul beyanı yok hükmünde nitelendirilmeyecekse, her ne kadar kambiyo hukuku bakımından muhatap banka açısından sorumluluk doğmasa da; borçlar hukuku anlamında bir sorumluluk doğması isabetli olacaktır.
2- Vade Kaydı
Çek görüldüğünde ödenir. Bu kurala aykırı olarak yazılmış herhangi bir kayıt yazılmamış sayılır. Dolayısıyla, çeke her ne kadar vade kaydı konulmuş ise de ilgili kayıt yazılmamış sayılacak ve çek ibrazında ödenecektir(TTK m.795/1,2)
3- Faiz, Cezai Şart ve Benzeri Diğer Kayıtlar
6762 sayılı Ticaret Kanunu döneminde olduğu gibi çekte belirli bir bedelin ödenmesi emri, bir kayıt ve şarta bağlanmaması sebebiyle çeke faiz şartı yazılamaz.(Havale edilen paranın belirli bir bedel olarak belirtilme zorunluluğu sebebiyle çeke ‘‘faiz şartı’’ konulamaz. ÖZTAN, s.227) Çünkü çekin kredi özelliğinin olmaması; ödeme vasıtası niteliği taşıması ve vade içermediği için faiz şartı kabul edilmemiştir. (27/12/2020 tarihli ve 7262 sayılı Kanunun 26 ıncı maddesiyle ve ÇekK geçici m. 3, f. 5 hükmünde yer alan “31/12/2020” ibaresi “31/12/2021” olarak değiştirilmiştir. Dolayısıyla 31/12/2021 tarihine kadar düzenlenmiş olan ileri tarihli çeklerin düzenleme tarihinden önce muhataba ibrazı söz konusu değildir.) Oysa bu şart, ibraz süreleri uzun ya da belirsiz senetler için mümkündür.(Reha POROY/ Ünal TEKİNALP, Kıymetli Evrak Hukuku Esasları, 21. Baskı, İstanbul 2013, s.297 ; BAHTİYAR, Kıymetli Evrak Hukuku, s.139)
Dolayısıyla bu hususa ilişkin bir faiz şartı yazılmamış sayılır (TTK 786/1). Ancak çek üzerine yazılması yasaklanan sadece kapital (anapara) faizidir. TTK 786/1 hükmü, çek üzerinde belirtilen temerrüt faizinin de yazılmamış sayılacağına yönelik anlaşılmaya uygun bir düzenleme olup, oysa çeke temerrüt faizi yazılmasında sakınca yoktur.(Hasan PULAŞLI, Kıymetli Evrak Hukukunun Esasları, 8. Baskı, Ankara 2020, s.336 ; REİSOĞLU s.179 ; ÜLGEN/ HELVACI / KAYA/ NOMER ERTAN s.308 ; KENDİGELEN s.196) Bu sebeple kanun hükmünün ‘‘herhangi bir faiz’’ yerine ‘‘ana para faizi’’ şeklinde düzenlenmesi daha isabetli olacağı görülmekedir. (Mehmet BAHTİYAR, Makaleler IV, Mutlukent 2019, s.236.) Anapara faizinin yazılmamış sayılmasının altındaki sebep ise hamilin faiz geliri kaleminden mahrum bırakılarak, çeki daha hızlı ve erken ibraz etmeye yönelmesi düşüncesidir.(ÜLGEN/ HELVACI/ KAYA/ NOMER ERTAN s.308) Bununla birlikte, her ne kadar çek kapsamında ana para(kapital) faizine yönelik kayıt geçersiz olacaksa da, tahvil yolu ile ilgili kaydın; senedin süresinde ibraz edildiğinde ödenmemesi üzerine uygulanması gereken faiz oranına ilişkin bir kayıt şeklinde anlaşılmalıdır. (KENDİGELEN s. 197. ; keşideci ile lehtarın söz konusu faiz kaydı hususundaki gerçek iradeleri kapital faizine yönelik olduğu ve bu iradeyi kapsamayan tahvilin hukuken mümkün olmayacağına yönelik karş. PULAŞLI s.336, dpn. 215. ; kapital faizine yönelik bir irade açıklamasının ve kapital faiz oranının FaizK m.2/3’te öngörüldüğü gibi temerrüt faizini de kapsayacağına yönelik karş. KENDİGELEN, s.197, dpn. 564.)
Ek olarak, çek dışında ilgili kaydın bir senet ya da belgede yer alması halinde, faiz kaydı ve türü geçerli olacaktır. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 16.12.2015 tarihli, 7294/16968 sayılı kararı ; Yarg. 12. HD’nin 17.09.2015 tarihli, 9977/21755 sayılı kararı; karşı görüş Yargıtay 12. HD’nin 30.12.1997 tarihli 14367/14802 sayılı kararı) Çek kapsamında öngörülen cezai şart kaydı da faiz şartındaki gibi yazılmamış sayılır. (Seza REİSOĞLU, Çek Hukuku, Ankara 2011, s.85 ; PULAŞLI, s.336 ; ERİŞ, Çek Hukuku, 140 ; Ali BOZER/ Celal GÖLE, Kıymetli Evrak Hukuku, 9. Baskı, Ankara 2020, s.248)
Yargıtay, çekte cezai şartın yer almasının, çekin niteliği ile bağdaşmayacağını ifade etmiştir.[Yargıtay’ın 12. HD. 29.11.1990 tarihli 7506/7661 sayılı kararı, (ERİŞ, Kıymetli Evrak, s.1057)] Kendigelen, temerrüt faizinde olduğu gibi, cezai şarta yönelik kaydın da hamilin uğradığı zararı tazmin edilmesi için geçerli olması gerektiği düşüncesindedir. (KENDİGELEN, s.197) Son olarak, çeke, vekalet ücreti, manevi tazminat, muacceliyet kaydı veya zarara ilişkin kayıtlar yazıldığı takdirde, ilgili kayıtlar geçersiz; yazılmamış sayılacaktır. (PULAŞLI s.336.)
4- Düzenleyenin Sorumsuzluk Kaydı
TTK m.818/1,c fıkrası, bu hususta uygulanacak poliçe hükümlerine atıf yapmıştır. Düzenleyenin sorumluluğunu düzenleyen TTK m.679’a yapılan bu yollama sebebiyle düzenleyenin çekin ödenmemesi halinde çekten sorumlu olmayacağına yönelik kayıt konulamayacak olup, bu hususa yönelik bir kaydın varlığı çekin geçerliliği etkilemeyecek; ilgili kayıt yazılmamış sayılacaktır. (Hasan PULAŞLI, Kıymetli Evrak Hukukunun Esasları, 8. Baskı, Ankara 2020, s.337, KENDİGELEN s.197;)
KAYNAKÇA:
1- M.Kemal Oğuzman/Nami Barlas, Medeni Hukuk, 26.Baskı, İstanbul 2020, s.224
2- BAHTİYAR, Kıymetli Evrak, s.150.
3- Bu durumun banknot ihracatına yönelik tekel hakkını ihlal edeceği düşüncesi doğurmaktadır. Auckenthaler s.19-22 ; Zikreden; Kendigelen ; Cenevre konferansında, imzacı devletlerin, çekin basımına yönelik devlet tekelinde olan banknota rakip olması ve damga vergisi doğuran poliçe ve bonoyu da etkisiz kılmasının engellenmesi sebebiyle çekte kabul yasağı talep edilmiştir. Druey/Guhl s.928 ; Zikreden ; ÜLGEN/ HELVACI/ KAYA/ NOMER ERTAN s.306-307 ; [Yazar ayrıca aynı sayfada kambiyo senetlerinin artık damga vergisine tabi olmadığından dolayı bu gerekçeyi eleştirmektedir.]
4- ÜLGEN/ HELVACI/ KAYA/ NOMER/ ERTAN s.306. ; Çekin artık muhatap tarafından sağlanan kredi vasıtası niteliğine yaklaştığı, vadeli poliçelerde de kabule imkan tanınması, Anglo-Sakson hukukunda da çekte kabule cevaz verildiği ve İsviçre-Türk hukukunda muhatabın kendi üzerine çek düzenleyebilmesinin de mümkün olduğu gerekçeleriyle çekte kabul yasağının olmaması gerektiğine yönelik görüş için ayrıca bkz. KENDİGELEN s.193- 194
5- KENDİGELEN, s.193-194.; ‘‘Muhatap bankanın cirosu makbuz hükmündedir. Bu kuralın istisnası, muhatap bankanın birden fazla şubesinin bulunması ve cironun çekildiği şube dışındaki bir başka şubeye yapılmasıdır (TTK789/4). Bu halde aracı şubenin çeki tekrar tedavülü söz konusu olmaz; sorumlu şubeden provizyon alarak yedine geçen çek bedeli öder’’ ÜLGEN/ HELVACI/ KAYA/ NOMER ERTAN s.307.
6- ÖZTAN, s.194; Muhatap bankanın çek dışındaki taahhütleri içinde aynı durum geçerlidir.
7- Zikreden; KENDİGELEN s. 194 [Yazar, kanunda açıkça öngörülmeyen teyitli ve garantili çeklerin mevcudiyetini, kabul yasağına yönelik bu dar yoruma borçlu olduğunu belirtmiştir];
Bu bağlamda çekin, hamil lehine garanti beyanı olarak yorumlanmasında, kabul yasağının, garantili ve teyitli çeklerdeki gibi ortadan kaldırılmasına yönelik kanıya ilk bakışta varılabilecek ise de; muhatap bankanın sorumluluğu kambiyo hukukunda doğmadığı için böyle bir husus söz konusu olmadığına yönelik KENDİGELEN s.195; Aynı şekilde geçersiz olan aval kaydının da borçlar hukuku anlamında taahhüt sayılması gerektiği yönünde bkz. ÖZTAN, s.1326.
8- ÖZTAN, s.1127.
9- ÖZTAN, s.227
10- Reha POROY/ Ünal TEKİNALP, Kıymetli Evrak Hukuku Esasları, 21. Baskı, İstanbul 2013, s.297 ; BAHTİYAR, Kıymetli Evrak Hukuku, s.139
11- PULAŞLI s.336 ; REİSOĞLU s.179 ; ÜLGEN/ HELVACI / KAYA/ NOMER ERTAN s.308 ; KENDİGELEN s.196 ; DOMANİÇ s.590.
12- Mehmet BAHTİYAR, Makaleler IV, Mutlukent 2019, s.236.
13- ÜLGEN/ HELVACI/ KAYA/ NOMER ERTAN s.308
14- KENDİGELEN s. 197. ; keşideci ile lehtarın söz konusu faiz kaydı hususundaki gerçek iradeleri kapital faizine yönelik olduğu ve bu iradeyi kapsamayan tahvilin hukuken mümkün olmayacağına yönelik karş. PULAŞLI s.336, dpn. 215. ; kapital faizine yönelik bir irade açıklamasının ve kapital faiz oranının FaizK m.2/3’te öngörüldüğü gibi temerrüt faizini de kapsayacağına yönelik karş. KENDİGELEN, s.197, dpn. 564.
15- Yargıtay 19. HD’nin 16.12.2015 tarihli, 7294/16968 sayılı kararı ve 12.HD’nin 17.09.2015 tarihli, 9977/21755 sayılı kararı ; Bununla birlikte, kambiyo senetlerine mahsus yapılan takipte sözleşme ile kararlaştırılan faiz oranın talep edilmesinin mümkün olmayacağına yönelik bkz. KENDİGELEN, s. 197, dpn.563 ; karş. Yargıtay 12 HD’nin 30.12.1997 tarihli 14367/14802 sayılı kararı, (ERİŞ, Kıymetli Evrak, s.1056)
16- REİSOĞLU, s.85 ; PULAŞLI, s.336 ; ERİŞ, Çek Hukuku, 140 ; BOZER/GÖLE s.248
17- Yargıtay’ın 12. HD. 29.11.1990 tarihli 7506/7661 sayılı kararı, (ERİŞ, Kıymetli Evrak, s.1057)
18- KENDİGELEN, s.197.
19- PULAŞLI s.336.